1 Ağustos 2013 – Ostim Gazetesi (Sayfa 15)
Else Enerji, güneş enerjisi ile elektrik üretimi üzerine projeler gerçekleştiren bir KOBİ. Toplu konutlardan, büyük ve küçük sanayi tesislerine, çatıdan zemine çözümler sunan firma kısa sürede başarısını kanıtladı. İlk olarak 500 kW kapasiteli çatı uygulamasını devreye alan Else Enerji, Sivas’ta da aynı kapasiteyi zeminde faklı bir metotla projelendiren ilk kuruluş oldu. Firmayı bu başarıya götüren temel yaklaşımı ise “doğru mühendislik” uygulaması.

Fotovoltaik sistemler konusunda; entegrasyon, projelendirme, uygulama, ölçüm hizmetlerinin yanı sıra enerji verimliliği hizmetleri de veren Else Enerji; Ankara-Kazan’da 500 kW kurulu güç kapasitesindeki çatı uygulamasının ardından Sivas’ta da bir ilki gerçekleştirdi. Genel Müdür Mustafa Herdem, “Zemin üzerine beton atılmadan gerçekleştirilen çakmalı sistemlerin ülkemizdeki ilk örneğini bu tesiste kullandık. Kurulu güç 500 kW.” dedi. Herdem, yenilenebilir enerji çalışmalarında doğru mühendislik yapılmadığı takdirde olumsuz örnekler görülebileceği uyarısında da bulundu.

OSTİM’de faaliyet gösteren Else Enerji, iki yıldır güneş enerjisinden elektrik üretimi konusunda faaliyet gösteriyor ve önemli çalışmalarla adından söz ettiriyor. Kuruluş aşamasında yenilenebilir enerji sektöründe rüzgâr, güneş ve biyogaz türlerini gündeme alan firma, her biri ayrı bir uzmanlık gerektiren enerji kaynaklarından güçlü bir potansiyel taşıyan güneşe yöneldi. Güneş enerjisi kapsamında kristal ve ince film panellerle yapılabilecek uygulamalara yoğunlaşan Else Enerji, ilk projelerinden birini Ankara’da devreye aldı; Kazan’da bulunan bir fabrikanın çatısına 500 kW kurulu güç kapasiteli santrali başarıyla uyguladı. Firma olarak TOKİ’ye ait İstanbul Kayabaşı’ndaki Kayaşehir toplu konutlarının ortak kullanım alanlarındaki enerji ihtiyacını karşılamak için 2’şer kW gücünde kurulumlar da yaptıklarını kaydeden Genel Müdür Mustafa Herdem, güneş enerjisinde yasal düzenlemeler oluşturulmamışken şebekeden bağımsız akülü uygulamaları yaptıklarını aktardı.

Doğru mühendislik şart
Ülkemizde yeni yeni yaygınlaşan alternatif enerji kaynaklarında doğru mühendisliğin önemine işaret eden Herdem,“Güneş enerjisi ile elektrik üretmek kolay gibi görünen bir sistem. Ancak kendi içerisinde doğru bir mühendislik yapılmazsa olumsuz örneğin çok fazla görülebileceği bir alan.” diye konuştu.
Yerli üreticiyi tercih edebiliriz
Sistem komponentlerini ağırlıklı olarak yurtdışından tedarik ettiklerini, bazı parçaları ise yerli üreticilerden sağladıklarını ifade eden Genel Müdür Herdem, “Şu anda Türkiye’de 14 tane PV panel üreticisi bulunmakta. Bu üreticiler solar hücreleri yurtdışından ithal ederken, PV panelin cam, alüminyum gibi parçalarını da yurtiçinden tedarik edebiliyorlar. Yerli üreticilerin kalbur üstü Avrupalı ve Çinli üreticiler gibi kalite fiyat dengesini yakalamaları ve bankalarca kredi verilebilecek marka değerine sahip olmaları halinde kendileri ile çalışmaktan memnuniyet duyacağız. Yerli olarak üretilebilen ve bahsettiğim kriterleri sağlayabilen bütün ürünlerin yerli üreticilerden tedarik edilmesi gerekir. Bu sayede yan sanayi ve sanayi üretimleri hızla gelişecektir.” dedi.
Mevzuat iyileştirilmeli
Herdem, mevzuatla ilgili de şu görüşleri paylaştı: “Güneş enerji sistemi komponentlerini büyük oranda ithal etsek bile güneşin kaynağına para vermiyoruz. Doğalgaz santrallerinin, teknolojileri de kaynakları da ithal. Ülkemizde güneş enerjisi sistemlerini kurup çalıştırmak için gerekli olan yasal düzenlemeler yeterli. Fakat yasal süreçlerin hızlandırılması için mevzuatta bazı iyileştirmelerin yapılması gerekiyor.”
12 haftada hazır; 8 yılda kendini amorti ediyor
Bugün ülkemizdeki şartlar uygun olursa bir tesisi 12 haftada hazır hale getirebiliriz. Gümrükteki gecikmeler ve ürünü alacağımız ülkelerin stoklarında bulunmaması bu süreyi biraz uzatabilir. Güneş enerjisi sistemlerine yapılan yatırımlar 7. veya 8. yılında kendini amorti edebiliyor. Panel üreticisi firmalar ürünlerine 25 yıl performans garantisi ve
10 yıl da fiziki garanti veriyorlar. Performans garantisinde ilk 10 yılda öngörülen verim kaybı yüzde 10, 10. yıldan sonra yüzde 10 daha hesaplanıyor. Sistemlerin ekonomik ömrü ise 35 yıl.
0 yorum